DergiVergide Gündem Eylül-Ekim 2022 Sayısı

vergide gündem

Anlatım, açıklama ve paylaşım konusu yapılmıştır.

Yoğun ve stresli çalışma hayatınıza katkı yapması ümidiyle hazırladığımız dergimizin siz değerli mükelleflerimize fayda sağlamasını ve bir sonraki sayımızda tekrar buluşmayı diliyoruz.

 

Yusuf ÖZER

Yeminli Mali Müşavir & Bağımsız Denetçi

(Mali Hukuk ve Uygulamaları Bilim Uzmanı)

Vergide Gündem Gerçek Faydalanıcı 145 No.lu VUK Sirküleri ile Tanımlandı

“Gerçek Faydalanıcı”’nın Tanımı Hakkında 145 seri no.lu VUK Sirküleri Yayınlandı:

İlk defa 31.08.2021 tarihinde, 529 no.lu VUK GT ile KV mükellefleri ile bazı gerçek kişilere getirilen “Gerçek Faydalanıcı Bildirimi” verme zorunluluğu getirilmişse de gerçek faydalanıcının kim olduğu hususunda tartışmalı durumlar ortaya çıkmıştır.

Bilindiği üzere 529 No.lu VUK GT’nde gerçek faydalanıcının ancak gerçek kişi olacağı belirtilmiştir.

Bu noktada, Başkanlıkça 05.09.2022 tarih VUK-145/2022-8 (145 no.lu) seri numaralı VUK Sirküleri ile gerçek faydalanıcının belirlenmesine ilişkin aşağıdaki açıklamalar yapılmıştır. 

  1. Gerçek Faydalanıcının Belirlenmesi 

529 No.lu tebliğde açıklandığı şekilde gerçek faydalanıcı; 

a) Tüzel kişiliğin yüzde yirmi beşi aşan hissesine sahip gerçek kişi ortakları,

b) Tüzel kişiliğin yüzde yirmi beşi aşan hissesine sahip gerçek kişi ortağının gerçek faydalanıcı olmadığından şüphelenilmesi ya da bu oranda hisseye sahip gerçek kişi ortak bulunmaması durumunda, tüzel kişiliği nihai olarak kontrolünde bulunduran gerçek kişi ya da kişileri,

c) (a) ve (b) kapsamında gerçek faydalanıcının tespit edilemediği durumlarda, en üst düzey icra yetkisine sahip gerçek kişi ya da kişileri 

ifade eder.

Tüzel kişiliğin yüzde yirmi beşi aşan hissesine sahip gerçek kişiler, her halükârda bildirilmelidir. Bununla birlikte anılan Tebliğin (b) ve (c) bentleri kapsamında da gerçek faydalanıcının belirlenmesi halinde bu kişi veya kişilerin isimleri gerçek faydalanıcı bildirim formunda bildirilir. Söz konusu formun ilgili bölümlerinde gerçek faydalanıcı ile ilgili gerekli açıklamalar yapılır.

  1. Doğrudan ve Dolaylı Kontrol

Bir gerçek kişi, tüzel kişiliği olan veya olmayan teşekkülü doğrudan ya da dolaylı bir şekilde nihai olarak kontrolünde bulundurabilir. Bir teşebbüste doğrudan ya da dolaylı olarak yüzde yirmi beşten fazla hissesi olmadığı halde farklı araçlarla nihai kontrole sahip kişiler de teşebbüsün yüzde yirmi beşi aşan hisse sahipleri ile birlikte gerçek faydalanıcı olarak kabul edilir

Örneğin; yönetim ya da denetim kurulu üyelerinin çoğunluğunu atama, görevden alma, şirket adına verilen kararlarda sözleşme ya da aile bağları gibi farklı yollarla önemli ölçüde söz sahibi olan kişi veya kişilerin tüzel kişiliği olan veya olmayan teşekkülü nihai olarak kontrol altında bulundurduğu kabul edilir. Gerçek Faydalanıcı Bildirim Formunun ilgili bölümlerinde buna ilişkin gerekli açıklamalar yapılır.

Örnek 1: A şirketinin %80 hissesine sahip olan bir B şirketinin %40 oranında hissedarı olan Y kişisi, A şirketinde %80 x %40 = %32 oranında dolaylı olarak pay sahipliği olması sebebiyle A şirketinin gerçek faydalanıcılarından birisidir.

Örnek 2: Şirketin kurucusu Z kişisi şirkette paylarını çocuklarına devretmiş; fakat yönetim kurulu başkanı olarak şirkette görev almaya devam etmektedir. Z kişisi, yönetimde yer alan kişilerin çoğunluğunu atama veya görevden alma konusunda yetkilidir. Bu durumda Z kişisi şirketin gerçek faydalanıcılarından birisidir.

3. En Üst Düzey İcra Yetkisine Sahip Kişiler

En üst düzey icra yetkisi”ne sahip kişiler ifadesi ile; tüzel kişiliğin ticari faaliyetini temelden etkileyen stratejik kararlar alabilme yetkisine sahip gerçek kişi veya kişiler ile, günlük veya olağan işleri yürüten, yönetim kurulu başkanı, genel müdür, mali işler direktörü gibi üst düzey bir yönetim pozisyonu aracılığıyla icra kontrolünü elinde bulunduran gerçek kişi veya kişiler olarak anlaşılmalıdır

vergide gündem Spor Kulüpleri Tarafından Tutulacak Defter ve Kayıtlar Hakkında Yönetmelik

07.09.2022 tarih 31946 Sayılı Resmi Gazete’de “Spor Kulüpleri Tarafından Tutulacak Defter Kayıtları Hakkında Yönetmelik” yayımlanmıştır.

Spor kulüpleri ve üst kuruluşlar tarafından tutulacak defter ve kayıtlara ilişkin usul ve esasları düzenleyen yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girmiştir.

Spor kulüpleri ve üst kuruluşlar tarafından tutulacak defter ve kayıtlara ilişkin usul ve esasları belirleyen Yönetmeliğe ilişkin açıklamalara aşağıda yer v erilmiştir.

a. Düzenleme Kimleri Kapsamaktadır

Yönetmelik, Gençlik ve Spor Bakanlığına tescilini yaptıran spor kulüplerini ve üst kuruluşları kapsar.

SPK denetim ve mevzuatına halka açık spor anonim şirketleri ise sermaye piyasası mevzuatının halka açık şirketler için getirdiği düzenlemelerden ayrılmadığı sürece uygulanır. Aynı konuda farklı hükümler olması durumunda halka açık spor anonim şirketlerine sermaye piyasası mevzuatı hükümleri uygulanır.

b. Defter Tutma Yükümlülüğünde Amaç

Spor kulüpleri iktisadi ve mali durumunu, borç ve alacak ilişkilerini ve her hesap dönemi içinde elde edilen neticeleri açıkça görülebilir bir şekilde ortaya koymak zorundadır.

Defterler, üçüncü kişi uzmanlara, makul bir süre içinde yapacakları incelemede spor kulüplerinin faaliyetleri ve finansal durumu hakkında fikir verebilecek şekilde tutulur. Spor kulüplerinin faaliyetlerinin oluşumu ve gelişmesi defterlerden izlenebilmelidir.

c. Defter Tutma ve Konsolide Finansal Tablo Hazırlamasında Uyulacak İlkeler

Spor kulüpleri TTK ve VUK hükümlerine uygun olarak işletme hesabı esasına veya bilanço esasına göre defter tutarlar. Ancak, bünyesinde ticari işletme, iştirak, bağlı ortaklık veya spor anonim şirketi bulunduran ve/veya kamu yararına çalışma statüsü bulunan spor kulüplerinin bilanço esasına göre defter tutmaları zorunlu olup ayrıca SPK mevzuatında yer alan ilgili hükümler saklı kalmak kaydıyla spor faaliyetleri ile ilgili her türlü gelir ve giderleri, Türkiye Muhasebe Standartlarına ve aşağıdaki esaslara uygun şekilde hazırlanacak konsolide finansal tablolarında raporlanır:

  1. Konsolidasyona tabi tutulacak spor kulübü, ortaklık ve şirketlerin konsolide edilecek finansal tabloları hazırlanırken, benzer koşullardaki benzer işlemler ve olaylar için yeknesak muhasebe politikaları kullanılması gerekir. 

Bunların tabloları farklı muhasebe politikaları kullanılarak hazırlanmış olması durumunda, grubun muhasebe politikalarıyla uyum sağlayabilmek için konsolide finansal tabloların hazırlanması sırasında gruba dahil olan söz konusu spor kulübü, ortaklık veya şirketlerin finansal tablolarında gerekli düzeltmeler yapılır.

  1. Düzeltme yapılamayan farklılıklarla ilgili konsolide finansal tablo dipnotlarında açıklamalara yer verilir.
  2. Bilanço esasına göre defter tutan spor kulüplerinin TMS Uygulama Kapsamına İlişkin Kurul Kararı (Kurul Kararı)’nın 3’üncü maddesine göre:
  • Kurul Kararında yer alan ekli listede yer almaları halinde finansal tablolarının hazırlanmasında Türkiye Finansal Raporlama Standartları (TFRS), 
  • Bağımsız denetime tabi olup, ekli listede yer almaması halinde ise finansal tablolarının hazırlanmasında isteğe bağlı olarak TFRS’nin esas alınabilmesi saklı kalmakla birlikte Büyük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler İçin Finansal Raporlama Standartları (BOBİ FRS), 

esas alınır. 

Kurul Kararı uyarınca TMS uygulama kapsamına dahil olmayan spor kulüplerinin finansal tablolarının hazırlanmasında Hazine ve Maliye Bakanlığınca yayımlanan Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliğleri esas alınır.

d. Spor Kulüplerince Tutulacak Defterler ve Esasları 

  • Bilanço usulüne göre tutulacak defterler; karar defteri, üye kayıt defteri, evrak kayıt defteri, yevmiye defteri, büyük defter ve envanter defteridir.
    • İşletme hesabı esasına göre tutulacak defterler ise karar defteri, üye kayıt defteri, evrak kayıt defteri, demirbaş defteri, borç-alacak defteri ve İşletme Hesabı Defteridir. 

    Defterlerin tanımlamaları ise Yönetmeliğin 7’nci maddesinde yapılmıştır.

    • Spor kulüplerinde hesap dönemi kural olarak bir takvim yılıdır. Hesap dönemi 1 Ocak’ta başlar ve 31 Aralık’ta sona erer. Yeni kurulan spor kulüplerinde hesap dönemi kuruluş tarihinde başlar ve 31 Aralık’ta sona erer.
    • Spor kulüplerince söz konusu defterlerin, TTK ve VUK hükümlerine göre tasdik ettirilmesi gerekmektedir.                                                                                                                e.Defter Tutmada Kayıt Nizamı

    Yönetmeliğin 8’inci maddesinde, spor kulüplerince tutulması zorunlu defter ve kayıtların; Türkçe olarak eksiksiz, doğru, zamanında ve düzenli tutulacağı, kısaltmalar, rakamlar, harfler ve sembollerin kullanıldığı takdirde bunların anlamları açıkça belirtileceği belirtilmiştir.

    Bir yazım veya kayıt, önceki içeriği belirlenemeyecek şekilde çizilemez ve değiştirilemez. Kayıt sırasında mı yoksa daha sonra mı yapıldığı anlaşılmayan değişiklikler yapılamaz.

    Defterlerin ve gerekli diğer kayıtların elektronik ortamda tutulması durumunda, bilgilerin saklanma süresince bunlara ulaşılmasının ve bu süre içinde bunların her zaman kolaylıkla okunmasının temin edilmiş olması şarttır.

    Karar defterinin sayfa sonunda imza için bırakılan bölümü hariçdefterlerin satırları, çizilmeksizin boş bırakılamaz ve atlanamaz. Ciltli defterlerde, defter sayfaları ciltten koparılamaz. Tasdikli form veya sürekli form yapraklarının sırası bozulamaz ve bunlar yırtılamaz.

    Spor kulüplerine ait belgeler, kaydedildikleri defterdeki kayıt sırasına uygun olarak numaralandırılır ve dosyalanarak saklanır.

    Spor kulüplerinin gelirleri, alındı belgesi ile tahsil edilir. Spor kulübü gelirlerinin bankalar aracılığı ile tahsili halinde banka tarafından düzenlenen dekont veya hesap özeti gibi belgeler alındı belgesi yerine geçer.

    Spor kulübü giderleri ise fatura, perakende satış fişi, serbest meslek makbuzu gibi harcama belgeleri ile yapılır. Ancak GVK Mad.94 kapsamında bulunan ödemeler için VUK hükümlerine göre gider pusulası düzenlenir. Bu noktada, Gider Makbuzu veya banka dekontu gibi belgeler harcama belgesi olarak kullanılır.

    Spor kulüpleri tarafından kişi, kurum veya kuruluşlara yapılacak bedelsiz mal ve hizmet teslimleriEk-5/A veya Ek-5/B’de yer alan Ayni Yardım Teslim Belgesi ile kişi, kurum veya 

    f. Gelir-Gider Belgeler

    Spor kulüplerinin gelirleri, alındı belgesi ile tahsil edilir. Spor kulübü gelirlerinin bankalar aracılığı ile tahsili halinde banka tarafından düzenlenen dekont veya hesap özeti gibi belgeler alındı belgesi yerine geçer.

    Spor kulübü giderleri ise fatura, perakende satış fişi, serbest meslek makbuzu gibi harcama belgeleri ile yapılır. Ancak GVK Mad.94 kapsamında bulunan ödemeler için VUK hükümlerine göre gider pusulası düzenlenir. Bu noktada, Gider Makbuzu veya banka dekontu gibi belgeler harcama belgesi olarak kullanılır.

    Spor kulüpleri tarafından kişi, kurum veya kuruluşlara yapılacak bedelsiz mal ve hizmet teslimleriEk-5/A veya Ek-5/B’de yer alan Ayni Yardım Teslim Belgesi ile kişi, kurum veya kuruluşlar tarafından spor kulüplerine yapılacak bedelsiz mal ve hizmet teslimleri ise Ek-6’da yer alan Ayni Bağış Alındı Belgesi ile kabul edilir.

    Bastırılan belgelerin adedi ile seri ve sıra numaralarının, on beş gün içinde basımevleri tarafından spor kulübünün bulunduğu il müdürlüğüne bildirilmesi zorunludur.

    g.Saklama Yükümlülüğü

    Karar ve üye kayıt defterleri, ödüller, beratlar, madalya bilgileri ve benzeri devamlı niteliği haiz kayıtları devamlı surette; spor kulüpleri tarafından tutulması ve saklanması zorunlu olan hesap ve belgeler, özel kanunlarda belirtilen süreler saklı kalmak üzere, diğer kayıt ve belgeler ise kaydedildikleri defterlerdeki sayı ve tarih düzenine uygun olarak on yıl süreyle saklanır.

    h.Ödeme ve tahsilatın banka aracılığıyla yapılması zorunluluğu
  • Spor kulüpleri adına veya hesabına yapılacak ödeme ve tahsilatın 19/10/2005 tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunu kapsamındaki bankalar ile finansal kuruluşlar veya Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketi aracılığı ile yapılması zorunludur.

     

Vergide Gündem 30/09/2022 Tarihli Bilançolarda Yer Alan Dövizlerin KKM Hesaplarına Dönüşümüne KV İstisnası

KKM Hesaplarına Dönüşümde Kurumlar Vergisi İstisnası Uygulamasından 30.09.2022 Tarihli Bilançolarda Yer Alan Dövizlerde Yararlanacaktır.

27.10.2022 tarihli ve 31996 sayılı RG’de “5520 Sayılı KVK’nun Geçici Mad. 14/(4) Fıkrasında Yer Alan İstisnanın, Kurumların 30/9/2022 Tarihli Bilançolarında Yer Alan Yabancı Paralar İtibarıyla da Uygulanması Hakkında Karar (Karar Sayısı: 6297)” yayımlandı.

28.05.2022 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 7407 sayılı Kanun ile Kurumlar Vergisi Kanununun Geçici 14’üncü maddesine eklenen “(4) Kurumların 31/3/2022 tarihli bilançolarında yer alan yabancı paralarını 2022 yılı sonuna kadar Türk lirası mevduat ve katılma hesaplarına dönüşümün desteklenmesi kapsamında dönüşüm kuru üzerinden Türk lirasına çevirmeleri ve bu suretle elde edilen Türk lirası varlığı en az üç ay vadeli Türk lirası mevduat ve katılma hesaplarında değerlendirmeleri durumunda söz konusu hesapların dönem sonu değerlemesinden kaynaklananlar da dâhil olmak üzere vade sonunda elde edilen faiz ve  kâr payları ile diğer kazançlar kurumlar vergisinden müstesnadır. Cumhurbaşkanı istisnayı 30/6/2022 ve/veya 30/9/2022 tarihli bilançolarda yer alan yabancı paralar itibarıyla da uygulatmaya yetkilidir.” hükmü ile 30.09.2022 tarihli bilançolarda yer alan yabancı paraların dönüşümünde de söz konusu istisnanın uygulanabilmesi sağlanmıştır.

Buna göre, 30/09/2022 tarihli bilançolarında yer alan yabancı paralarını 2022 yılı sonuna kadar en az üç ay vadeli KKM hesaplarına dönüştüren kurumlar, dönem sonu değerlemesinden kaynaklananlar da dâhil olmak üzere vade sonunda elde edilecek faiz ve kâr payları ile diğer kazançları (destek ödemeleri) kurumlar vergisinden istisna olacaktır.

Bununla birlikte, 2022/68 sayılı Sirkülerimizde açıkladığımız üzere, KVK’nin geçici 14’üncü maddesinin 4’üncü fıkrası kapsamında uygulanan istisna kur farklarını kapsamadığından, bu kapsamdaki dövizlerin KKM hesaplarına dönüşümünde kur farkı geliri oluşursa söz konusu kur farkı kazançları kurumlar vergisine tabi olacaktır.

Vergide Gündem

İhracatçı ile Üreticilere 1 Puan İndirimli KV Oranının Uygulanmasına İlişkin 43 No.lu

İhracatçı ile Üreticilere 1 Puan İndirimli KV Oranının Uygulanmasına İlişkin 43 No.lu

25.10.2022 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlan “Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Seri No: 43)” ile Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde birtakım düzenlemeler yapılmıştır.

A. Kanuni Süresinden Sonra Verilen 2 No.lu KDV Beyannamelerinde Ödeme Şartı 

Bilindiği üzere 2 No.lu KDV Beyannamesinde herhangi bir surette indirim yapılması mümkün olmadığından tevkif edilen KDV’nin indirim konusu yapılabilmesi için tamamının beyan edilmesi gerekmektedir.Vergide Gündem

Yapılan Tebliğ düzenlemesi ile

  • sorumlu sıfatıyla kanuni süresi içinde beyan edilen KDV, beyanın yapıldığı ay içinde verilmesi gereken 1 No.lu KDV Beyannamesinde indirim konusu yapılacağı ancak
  • kanuni süresinden sonra beyan edilen kısmının ise bu beyana ilişkin ödemenin yapıldığı döneme ait 1 No.lu KDV Beyannamesinde indirim konusu yapılacağı 

belirtilmiştir. 

Görüleceği üzere kanuni süresinden sonra beyan edilen 2 No.lu KDV Beyannamelerine konu tevkif edilen KDV ancak bu beyana ilişkin ödemenin yapıldığı dönem 1 No.lu KDV Beyannamesinde indirim konusu yapılacaktır.

B. Demir-Çelik Teslimlerinde KDV Tevkifat Oranı Yükseltilmiş, Halka Açık Şirketlerce Yapılan Teslimler Tevkifat Kapsamına Alınmıştır

İlk defa 01.03.2022 tarihinden geçerli olmak üzere, demir-çelik alaşımlarından mamul ürünlerin teslimlerinde uygulanmaya başlayan 4/10 oranında KDV tevkifat yükümlülüğü, 01.11.2022 tarihinden itibaren uygulanmak üzere 5/10’a çıkarılmıştır,

Bilindiği üzere KDV GUT’nde, belirlenmiş alıcıların birbirlerine karşı yaptıkları teslim ve hizmetlerde (şirketleşenler dahil profesyonel spor kulüplerince yapılanlar hariç), KDV tevkifatı uygulanmayacağı belirtilmiş dolayısıyla BİST’te işlem gören şirketlerce yapılan teslimler için KDV tevkifatı uygulanmayacaktır.

Yapılan düzenleme ile 01.11.2022 tarihinden itibaren uygulanmak üzere, BİST’te işlem gören şirketlerce yapılan demir çelik ürünleri teslimleri de tevkifat uygulaması kapsamına alınmıştır.

C. Sigorta şirketi kefalet senetleri KDV iade işlemlerinde teminat olarak kullanılabilecektir.

D. İndirimli Oran Temel Gıda Maddelerinde, Yıl İçinde Nakden İade Uygulaması Getirilmiştir.

Bilindiği üzere 2007/13033 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı eki (I) sayılı listenin (A) bölümü kapsamında yer alan indirimli orana tabi gıda maddeleri tesliminden doğan KDV iadelerinin yıl içerisinde sadece borçlara mahsuben iadesi mümkündü. Bu noktada yıl içinde nakden iade uygulaması söz konusu temel gıda maddeleri için geçerli değildi, nakit iade ancak izleyen yılda talep edilebiliyordu.

Bu defa yapılan bu tebliğ düzenlemesi ile indirimli orana tabi gıda maddeleri tesliminden doğan KDV iadelerinin yılı içinde, en erken Haziran döneminde ve en geç Kasım döneminde olmak üzere yılda 2 defa nakden iade yapılabilmesi mümkün hale gelmiştir.

E. İstisna kapsamındaki işlemin gerçekleşmesinden sonra, yüklenime konu işleme ilişkin mal ve hizmet alımları ile ilgili lehte ve aleyhte ortaya çıkan kur farklarına yönelik olarak KDV iadesi kapsamında açıklamalarda bulunulmuştur. 

Bilindiği üzere tam istisna kapsamındaki bir işlemin gerçekleşmesinden sonra, söz konusu işleme ilişkin mal ve hizmet alımlarına ait tam istisna kapsamındaki işlemi yapan mükellef lehine veya aleyhine kur farkı ortaya çıkabilmektedir.

Mükellef aleyhine ortaya çıkan kur farkı üzerinden ödenen KDV’lerin tam istisna kapsamındaki işlemin gerçekleştiği vergilendirme dönemine ilişkin yüklenilen KDV hesabına dahil edilerek iadesinin talep edilmesi mümkündür. Ancak, kur farkına ilişkin faturanın iade işlemleri sonuçlandırıldıktan sonra gelmesi halinde, işlemle ilgili mal ve hizmet alımlarına ait kur farkı üzerinden ödenen ve yüklenilen KDV hesabına dahil edilmesi gereken KDV, indirim hesaplarına dahil edildiği vergilendirme dönemine ilişkin iade hesabında dikkate alınabilir.

Tam istisna kapsamındaki işlemi yapan mükellefin mal ve hizmet alımlarına ilişkin olarak lehine oluşan kur farkı nedeniyle KDV hesaplanması ve kur farkının ortaya çıktığı dönem beyannamesinde beyan edilmesi gerekmektedir. Tam istisna kapsamındaki işlemi yapan mükellefin lehine oluşan kur farkının iade işlemleri sonuçlandırılmadan önce ortaya çıkması halinde bu tutarın iade hesabından düşülmesi gerekmektedir. İadeye konu edilemeyen bu tutarın ise kur farkının ortaya çıktığı dönem indirim hesaplarına alınması mümkündür. Söz konusu kur farkının iade işlemleri sonuçlandırıldıktan sonra ortaya çıkması halinde ise iade hesabında herhangi bir düzeltme yapılmasına gerek bulunmamaktadır.

Meclis Gündeminde Yer Alan Kanun Tekliflerine Göre Yapılması Planlanan Vergi

Meclis Gündeminde Yer Alan Kanun Tekliflerine Göre Yapılması Planlanan Vergi

TBMM gündeminde yer alan “Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” ile 20.10.2022 tarihinde Başkanlığa sunulan “Vergi Usul Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” ile temel vergi kanunlarında değişiklik düzenlemeleri yapılması planlanmaktadır.

A. GELİR VERGİSİ KANUNU İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TEKLİFİ KAPSAMINDA YAPILMASI PLANLANAN VERGİ DEĞİŞİKLİKLERİ

2.Konutlarda Yenilenebilir Enerji Kaynaklarına Dayalı Elektrik Enerjisi Üretiminde Muafiyet Sınırı 25 kW’dan 50 kW’ya Çıkarılmaktadır 

Teklifin 1. Mad. ile 93 sayılı GVK’nın “Vergiden Muaf Esnaf” başlıklı Mad. 9/(9) no.lu bendinde değişiklik öngörülmektedir.

Bilindiği üzere anılan bend hükmüne göre, sahibi oldukları veya kiraladıkları konutların çatı ve/veya cephelerinde, lisanssız yürütülebilecek faaliyetler kapsamında, yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı elektrik enerjisi üretimi amacıyla, kurdukları kurulu gücü azami 25 kW’a kadar (25 kW dâhil) olan (Kat maliklerince ana gayrimenkulün ortak elektrik enerjisi ihtiyacının karşılanması amacıyla kurulan dâhil) yalnızca bir üretim tesisinden üretilen elektrik enerjisinin ihtiyaç fazlasını son kaynak tedarik şirketine satanlar gelir vergisinden muaf tutulmuştur.

Yapılacak kanun düzenlemesi meskenlerin çatı ve cephelerinde kurulan elektrik üretim tesislerine sağlanan vergi muafiyetindeki 25 kW’lık sınır 50 kW’ya çıkarılacaktır.

  1. Çalışanlara Günlük Yemek Bedeli İstisna Uygulamasında Değişiklik Yapılmaktadı

    Teklifin 2. Mad. ile 193 sayılı GVK’nın ücretlerde müteferrik istisnaları düzenleyen 23. Mad.’nin (8) bendinde değişiklik öngörülmüştür.

    Bilindiği üzere mevcut düzenlemede, işverenlerce, işyerinde veya müştemilatında yemek verilmeyen durumlarda çalışılan günlere ait bir günlük yemek bedelinin 51 lirayı (1.7.2022 tarihinden itibaren) aşmayan kısmı ancak buna ilişkin ödemenin yemek verme hizmetini sağlayan mükelleflere yapılması ise şartı ile istisna tutulmuştur.

    Yapılması planlanan değişiklik ile yemek bedelinin çalışanların banka hesabına yatırılması ve çalışanlarca bu tutarların yemek hizmeti veren işletmeler dışında da kullanılması durumunda, anılan istisnadan faydalanılmasına imkân tanınmaktadır.

    Ödemenin bu tutarı aşması halinde aşan kısım ile bu amaçla sağlanan diğer menfaatler ücret olarak vergilendirilecektir.

    1. 3.Yurt Dışında Yapılan İnşaat, Onarım, Montaj İşleri İle Teknik Hizmetlerde Çalışanlara Yapılan Ücret Ödemeleri İstisna Kapsamına Alınmaktadır 

    Teklifin 2. Mad. ile 193 sayılı GVK’nın ücretlerde müteferrik istisnaları düzenleyen 23. Mad.’ye (18) numaralı bendinden sonra gelmek üzere “19. Yurt dışında yapılan inşaat, onarım, montaj işleri ile teknik hizmetlerde çalışan hizmet erbabına, fiilen yurt dışındaki çalışmaları karşılığı işverenin yurt dışı kazançlarından karşılanarak yapılan ücret ödemeleri.” Bend hükmünün getirilmesi öngörülmektedir. 

    Buna göre, yurt dışında yapılan inşaat, onarım, montaj işleri ile teknik hizmetlerde, hizmet erbabının yurt dışında çalıştırılmasını teşvik etmek amacıyla, yurt dışında bu işlerde çalışmak üzere götürülen ve fiilen yurt dışında çalışan hizmet erbabına yurt dışından karşılanarak yapılan ücret ödemeleri gelir vergisinden ve dolaylı olarak damga vergisinden istisna edilmektedir.

    4.Bireysel Katılım Yatırımcısına Vergi Avantajı Sağlayan (GVK Geç Mad.82) Düzenlemenin Yürürlük Süresi 31.12.2022 Tarihinden 31.12.2027 Tarihine UzatılmaktadırTeklifin 3. Mad. ile bireysel katılım yatırımcısı tam mükellef gerçek kişilere vergi avantajı sağlayan 193 sayılı GVK’nın geçici 82. maddesinin yürürlük süresi 31.12.2022 tarihinden 31.12.2027 tarihine uzatılması öngörülmektedir.

    GVK’nun geçici 82. Mad.nde yer alan mevcut düzenlemeye göre, 31/12/2022 tarihine kadar, 4059 sayılı Kanunun ek 5. Mad. kapsamına giren bireysel katılım yatırımcısı tam mükellef gerçek kişiler, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten sonra iktisap ettikleri tam mükellef anonim şirketlere ait iştirak hisselerini en az iki tam yıl elde tutmaları şartıyla, VUK’nun değerlemeye ait hükümlerine göre hesapladıkları hisselerin tutarlarının %75’ini, yıllık beyannamelerine konu kazanç ve iratlarından hisselerin iktisap edildiği dönemde indirebileceklerdir. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, TÜBİTAK ile KOSGEB tarafından belirlenen araştırma, geliştirme ve yenilikçilik

    programları kapsamında projesi son beş yıl içinde desteklenmiş kurumlara iştirak sağlayan bireysel katılım yatırımcıları için bu oran %100 olarak uygulanmaktadır.

    Mevcut düzenlemede yıllık indirim tutarı 1.000.000 TL’nı aşamayacak ve ilgili yıl kazancından indirilemeyen kısım, izleyen yıllarda VUK’a göre bu yıllar için belirlenen yeniden değerleme oranında artırılarak dikkate alınacaktır.

    Yapılması öngörülen düzenlemeyle, Geçici 82. Mad.nin uygulama süresi 31/12/2022 tarihinde sona ereceğinden, uygulama süresi 31/12/2027 tarihine kadar uzatılmakta, ayrıca, yararlanılacak indirim tutarı olan “1.000.000 Türk lirası”, “2.500.000 Türk lirası” olarak güncellenmektedir.

    1. Sermaye Azaltımında Vergileme Kanun Maddesi Olarak Düzenlenmektedir

    Teklifin 22. Mad. ile 5520 sayılı KV Kanununun 32/A maddesinden sonra gelmek üzere, aşağıdaki (32/B) maddesinin eklenmesi öngörülmektedir. 

    “Sermaye azaltımında vergileme 

    MADDE 32/B- (1) Kurumlar tarafından sermayeye eklenen öz sermaye kalemlerinin, sermayeye eklendiği tarihten itibaren beş tam yıl geçtikten sonra herhangi bir şekilde sermaye azaltımına konu edilmesi durumunda, nakdi veya ayni sermaye ile sermayeye eklenen diğer unsurların toplam sermayeye oranlanması suretiyle azaltma konu edilen tutar içerisindeki sermaye unsurları tespit olunur. Söz konusu oranın tespitinde, 

    a) Sermayeye ilave dışında başka bir hesaba nakledilmesi, işletmeden çekilmesi veya sermaye hesabından başka hesaplara aktarımı kurumlar vergisine ve kâr dağıtımına veya ana merkeze aktarılan tutara bağlı vergi kesintisine tabi tutulacak öz sermaye kalemlerinin, 

    b) Sadece kâr dağıtımına veya ana merkeze aktarılan tutara bağlı vergi kesintisine tabi tutulacak öz sermaye kalemlerinin, 

    c) Başka bir hesaba nakledilmesi veya işletmeden çekilmesi halinde vergilendirilmeyecek olan ayni ve nakdi sermayenin toplam sermaye içindeki paylan dikkate alınır. 

    (2) Kurumların öz sermaye kalemlerini sermayeye ekledikleri tarihten itibaren beş tam yıllık süre tamamlanmadan sermaye azaltımı yapmaları durumunda, azaltımın sırasıyla birinci fıkranın (a), (b) ve (c) bentlerinde yer alan sermaye unsurlarından yapıldığı kabul edilir, 

    (3) Sermaye azaltımında, öncelikli olarak sermayeye ilave edilen öz sermaye kalemlerinden, sermayeye eklenme tarihi beş tam yıllık süreyi geçmemiş olanların işletmeden çekildiği kabul edilir. 

    (4) Bu maddenin birinci, ikinci ve üçüncü fıkraları kapsamında sermaye azaltımı suretiyle tespit olunan sermaye unsurlarından; birinci fıkranın (a) bendi kapsamında olanlar kurumlar vergisine ve vergi kesintisine, (b) bendi kapsamında olanlar sadece vergi kesintisine tabi tutulur. Kurumlar vergisine ve vergi kesintisine tabi sermaye unsurlarında, kesinti 

    matrahı hesaplanan kurumlar vergisi düşüldükten sonra kalan tutar olup, bu tutar üzerinden Kanunun 15 inci ve 30 uncu maddeleri ile 193 sayılı Kanunun 94 üncü maddesi hükmü kapsamında kesinti yapılır. 

    (5) Geçmiş yıl zararlarının mahsubu suretiyle sermaye azaltılması durumunda, bu şekilde azaltıma konu edilen sermaye unsurları birinci, ikinci ve üçüncü fıkra hükümlerine göre tespit edilir ancak bu tutarlar üzerinden dördüncü fıkra kapsamında vergi kesintisi yapılmaz. 

    (6) Hazine ve Maliye Bakanlığı bu maddenin uygulamasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkilidir.”

    Getirilmesi planlanan düzenleme ile sermayeye aktarılan çeşitli kaynaklar, aktarıldığı tarihten itibaren;

    • Beş yıl boyunca sermaye azaltımı yapmayan kurumlarda, bu sürenin sonunda sermaye azaltılmışsa, işletmeye konulan nakdi veya ayni sermaye ile sermayeye eklenen diğer unsurların toplam sermayeye oranlanması suretiyle azaltıma konu edilen tutar içerisindeki sermaye unsurları tespit edilerek vergilendirme yapılacaktır. 
    • Beş yıldan önce sermaye azaltımı yapan kurumlarda ise azaltılan sermayenin; 
    • Öncelikle sermayeye ilave dışında başka bir hesaba nakledilmesi, işletmeden çekilmesi veya sermaye hesabından başka hesaplara aktarımı kurumlar vergisine ve kâr dağıtımına bağlı vergi kesintisine tabi tutulacak hesaplardan, 
    • Daha sonra sadece kâr dağıtımına bağlı tevkifata tabi hesaplardan, 
    • Son olarak ise vergiye tabi olmayan nakdi ve ayni sermayeden, 

    oluştuğu kabul edilerek vergilendirme yapılacaktır. Yapılan sermaye azaltımında sermayeye eklenen kaynakların bazılarının beş yıllık süreyi aşması bazılarının ise aşmaması durumunda ise söz konusu kaynaklardan öncelikli olarak sermayeye ilave edilme tarihi beş yılı geçmemiş olanların çekildiği kabul edilecektir.

    Bilindiği üzere, sermaye azaltımının ortaklar tarafından nakden veya aynen yapılan ödemelerden kaynaklanması halinde, ortakların esas olarak işletmeye koydukları sermayeyi Türk Ticaret Kanunu hükümleri çerçevesinde geri almış olmaları nedeniyle mükellefiyet statüsüne bakılmaksızın vergilendirme işlemi yapılmamaktadır. 

    Örneğin, 10 milyon Türk lirası sermayesi olan bir kurumun, bu sermayesinin 7 milyon Türk lirasının ortaklar tarafından işletmeye nakden konulduğu, 2 milyon Türk lirasının geçmiş yıl kârlarının sermayeye ilavesinden, 1 milyon Türk lirasının ise enflasyon düzeltmesi olumlu farklarından kaynaklandığı varsayıldığında;

    Kurumun geçmiş yıl karları ile enflasyon düzeltmesi olumlu farklarının sermayesine ilave ettiği tarihten itibaren beş yıl boyunca sermaye azaltımına gitmemesi durumunda, bu sürenin sonundan itibaren yapılan sermaye azaltımında nakdi veya ayni sermaye ile sermayeye eklenen diğer unsurların toplam sermayeye oranlanması suretiyle azaltıma konu edilen tutar içerisindeki sermaye unsurları tespit edilecektir. 

    Bu şartları haiz Kurumun sermayesini 2 milyon Türk lirası azaltması durumunda; azaltıma konu edilen tutarın 1 milyon 400 bin Türk lirasının nakdi sermayeden, 400 bin Türk lirasının sermayeye ilave olunan geçmiş yıl karlarından, 200 bin Türk lirasının ise sermayeye eklenmiş enflasyon düzeltmesi olumlu farklarından kaynaklandığı kabul edilecektir. Ancak, bu kaynakların sermayeye ilave edilmesinden itibaren beş yıl içerisinde Kurum tarafından sermaye azaltılması durumunda azaltıma konu edilen tutarın 1 milyon Türk lirasının sermayeye ilave olunan enflasyon düzeltmesi olumlu farklarından, 1 milyon Türk lirasının ise geçmiş yıl karlarından kaynaklandığı kabul edilecektir.

    Böylelikle sermayeye ilave olunan kaynakların en az beş yıl boyunca sermayede kalması özendirilerek, işletmelerin öz kaynaklarının güçlü kalması teşvik edilmektedir.

    Geçmiş yıl zararlarının mahsubu suretiyle sermaye azaltılması durumunda, azaltıma konu edilen sermaye unsurları da maddenin birinci, ikinci ve üçüncü fıkralarında belirtilen hükümler kapsamında tespit edilecektir. Ancak bu tutarlar üzerinden kâr dağıtımı veya ana merkeze aktarılan tutar kapsamında vergi kesintisi yapılmayacaktır.

    1. Kur Korumalı Mevduat Uygulamasında Süre, 31.12.2023’e Uzatılacak

    Teklifin 23. Mad. ile 5520 sayılı KV Kanununun Geçici 14. Mad.nin ikinci, üçüncü, dördüncü ve beşinci fıkralarına göre mükelleflerin “2022 yılı sonuna” ibareleri “31/12/2023 tarihine” şeklinde, dördüncü fıkrasının son cümlesi aşağıdaki şekilde, yedinci fıkrasında yer alan “ve üçüncü” ibaresi “, üçüncü ve dördüncü” şeklinde değiştirilmiştir,

    Cumhurbaşkanı bu istisnayı 31/12/2023 tarihine kadar her bir geçici vergi veya yıllık hesap dönemleri sonu itibarıyla kurumların bilançolarında yer alan yabancı paralar için ayrı ayrı veya birlikte uygulatmaya yetkilidir.

    Buna göre mükelleflerin 2022 yılı sonuna kadar yabancı para ve altın hesabı bakiyelerinin Türk lirası mevduat ve katılma hesaplarına dönüşümün desteklenmesi kapsamında dönüşüm fiyatı üzerinden Türk lirasına çeviren mükelleflerin bu kapsamda açılacak mevduata tahakkuk ettirilecek faiz ve kâr payları ile diğer kazançları istisna kapsamına alınmıştır.

    Teklife göre dönüşüm fiyatı üzerinden Türk lirasına çevrilmesi gereken son tarih 31.12.2023 olarak belirlenmekte ayrıca Cumhurbaşkanına bu istisnayı, 31.12.2023 tarihine kadar her bir geçici vergi veya yıllık hesap dönemleri sonu itibarıyla kurumların bilançolarında yer alan yabancı paralar için ayrı ayrı veya birlikte uygulatma konusunda yetki verilmektedir.

    1. Turizm Payı Oranları ile Yükümlüleri Yeniden Düzenlenmektedir

    Teklifinin 36. Mad. ile turizm payı alınan mükellefler ile bu mükelleflerden alınan pay oranlarının yeniden düzenlenmekte; ayrıca turizm işletme belgeli deniz turizmi araçlarından turizm payı alınmasına son verilmektedir. 

    Buna göre, 7183 sayılı Kanunun 6. Mad.nin ikinci fıkrasının (a), (b), (c), (ç) ve (d) bentlerinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesi öngörülmektedir:

              “a) Bileşik tesisler ile konaklama tesislerinden binde beş, 

    b) Bakanlıktan belgeli yeme-içme ve eğlence tesislerinden binde beş,

    c) Deniz turizmi tesislerinden binde beş,

    ç) Seyahat acentalarından (münferit uçak bileti satışları hariç) on binde beş, 

    d) Havayolu işletmelerinden (ticari yolcu taşımacılığı faaliyetlerinden) on binde beş,”

    1. 8.Takip Tutarı 2.000,00 TL ve Altına Düşen Alacakların “Değersiz Alacak” Kabul Edilerek Kayıtlardan Çıkarılması

    Teklifinin Geçici 2. Mad. ile icra takibi başlatılmış bulunan, borçlusu gerçek kişi olan ve her bir icra dosyası itibarıyla asıl alacak ve ferileri dahil icra takibi başlatıldığı tarihteki takip tutarı 2.000 Türk lirasını aşmayan alacaklar ile bu tutarın üzerinde takip başlamış olmakla birlikte yapılmış tahsilatlar nedeniyle bakiye takip tutan 2.000 Türk lirası ve altına düşen alacaklardan, alacaklıların bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihi takip eden üçüncü ayın sonuna kadar alacak haklarından feragat ettiklerini belirtir dilekçeyle vazgeçerek icra takiplerini sonlandırmaları koşuluyla takip konusu alacak, VUK’un 322. Mad. kapsamında alacak kabul edilmesi imkanı getirilmektedir.

    Düzenleme ile küçük alacakların muhasebe kayıtlarından tasfiyesi amaçlanmaktadır.

    Bu şekilde kayıtlardan çıkarılan alacaklara ilişkin daha önce hesaplanarak beyan edilen KDV ve ÖİV, kendi kanun hükümleri kapsamında, söz konusu vergilerden indirim konusu yapılabilecektir. Böylece, alacaklısının gerçek veya tüzel kişi olup olmadığına veya alacakların abonelik sözleşmelerinden kaynaklanıp kaynaklanmadığına bakılmaksızın icra takibinden feragat edilen alacaklara ilişkin daha önce yerine getirilmiş vergisel yükümlülükler telafi edilmektedir. 

    Ayrıca yine bu Kanun Teklifinin Geçici 3. Mad. ile varlık yönetim şirketlerince takip edilen ve anaparası 2.500 Türk lirası ve altında bulunan alacakların, anaparasının yarısı Hazine ve Maliye Bakanlığı bütçesinden karşılanarak ödenmek suretiyle kalan kısmının, vekâlet ücreti, faiz ve benzeri ek yükümlülüklerin takibinden vazgeçilmesi sağlanmaktadır. 

    B.VERGİ USUL KANUNU İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TEKLİFİ KAPSAMINDA YAPILMASI PLANLANAN VERGİ DEĞİŞİKLİKLERİ

    1. Motorlu Araç Ticareti Yapan Mükelleflere Teminat Yükümlülüğü Getirilmesi

    Teklifin 1. Mad. ile 213 ayılı VUK’un “Yetki” başlıklı mükerrer 257. maddesinin birinci fıkrasına (10) numaralı bent eklenerek, Hazine ve Maliye Bakanlığına, doğacak vergilerin tahsil güvenliğini sağlamak amacıyla, 4760 sayılı ÖTV Kanununda tanımlı bulunan motorlu araç ticareti yapan mükelleflerden, 6183 sayılı AATUHK Mad. 10/(1), (2) ve (3) numaralı bentlerinde sayılan türden teminat alma ve uygulamaya ilişkin usul ve esasları belirleme konusunda yetki verilmektedir.

    Mezkûr bend hükümlerinde sayılan teminat türleri şöyledir:

    1. Para, 

    2. Bankalar tarafından verilen süresiz ve şartsız teminat mektupları ile sigorta şirketleri tarafından verilen süresiz ve şartsız kefalet senetleri,

    3. Hazine Müsteşarlığınca ihraç edilen Devlet iç borçlanma senetleri veya bu senetler yerine düzenlenen belgeler (Nominal bedele faiz dahil edilerek ihraç edilmiş ise bu işlemlerde anaparaya tekabül eden satış değerleri esas alınır.)”

    Buna göre, Hazine ve Maliye Bakanlığı motorlu araç ticareti yapan mükelleflerden; 30 milyon Türk lirasına kadar, yukarıda yer alan türden teminat almaya, mükelleflerin; faaliyet alanı, hukuki statüsü, mükellefiyet süresi, aktif veya öz sermaye büyüklüğü, çalışan sayısı, hakkında sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenleme veya kullanma yönünde olumsuz rapor ya da tespit bulunup bulunmadığı, iş veya üretim hacmi ile ürün ve mükellef gruplarını ayrı ayrı veya birlikte dikkate alarak, teminatın; türünü, tutarını, verilmesi gereken zamanı, iadesi ile tamamlanmasına ilişkin hususları belirlemeye, bentte yer alan tutarı sıfıra kadar indirmeye ve iki katma kadar artırmaya, hangi hâllerde teminat aranılmayacağını ve uygulamaya ilişkin diğer usul ve esasları belirlemeye yetkili kılınmaktadır.

    Diğer taraftan Teklifinin 2. Mad. ile VUK’un “Bilgi vermekten çekinenler ile 107/A mükerrer 242, 256, 257, mükerrer 257nci madde ve Gelir Vergisi Kanununun 98/A maddesi hükmüne uymayanlar için ceza” başlıklı Mükerrer 355. Mad. değişiklik öngörülerek, yukarıda açıklanan zorunluluklara uymayanlar hakkında özel usulsüzlük cezası kesilmesi amaçlanmaktadır.

    Yapılan değişiklik neticesinde, teminat verme zorunluluğu getirilen motorlu araç ticareti ile iştigal eden mükelleflerin istenen teminatı vermemesi durumunda bu mükellefler için bir önceki hesap dönemine ait brüt satışlar toplamının binde 3’ü tutarında (mükerrer 355 inci maddenin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde yer alan tutarın 10 katından az ve maddede yer alan üst sınırdan ise fazla olmamak üzere) özel usulsüzlük cezası kesilecektir.

    Söz konusu mükelleflerin yeni işe başlamaları nedeniyle bir önceki hesap dönemine ait brüt satışlarının bulunmaması durumunda ise bu mükellefler için mükerrer 355 inci maddenin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde yer alan tutarın 10 katı kadar özel usulsüzlük cezası kesilecektir.

    2. İstanbul Finans Merkezi Bölgesinde faaliyette bulunan kurumların transit ticaret faaliyetlerinden elde ettiği kazançların %50’si kurumlar vergisi matrahından indirilebilecektir

    Bu Kanun Teklifinin 19 uncu maddesiyle, Kurumlar Vergisi Kanununun “Diğer indirimler” başlıklı 10 uncu maddesinin birinci fıkrasına yeni bir bent eklenerek, 7412 sayılı

    İstanbul Finans Merkezi Kanunu hükümlerine göre katılımcı belgesi alarak İstanbul Finans Merkezi Bölgesinde faaliyette bulunan kurumların, münhasıran bu faaliyet kapsamında yurt dışından satın alınan malları Türkiye’ye getirilmeksizin yurt dışında satmalarından veya yurt dışında gerçekleşen mal alım satımlarına aracılık etmelerinden sağladıkları kazancın %50’si kurumlar vergisi matrahından indirilebilecektir.

    Bu indirimden yararlanılabilmesi için kazancın elde edildiği hesap dönemine ilişkin yıllık kurumlar vergisi beyannamesinin verilmesi gereken tarihe kadar Türkiye’ye transfer edilmiş olması, aracılık faaliyetine ilişkin malların satıcısı ve alıcısının Türkiye’de olmaması şarttır. Cumhurbaşkanı, bu bentte yer alan oranı, sıfıra kadar indirmeye veya bir katına kadar artırmaya yetkilidir.

    SAYGILARIMLA 

    Yusuf ÖZER

    YMM-Bağımsız Denetçi

    Vergi Hukuku ve Uygulamaları Bilim Uzmanı

özer bağımsız
Yusuf Özer İzmir Ymm
GGI member

Vergide gündem vergide gündem vergide gündem vergide gündem vergide gündem vergide gündem vergide gündem vergide gündem vergide gündem vergide gündem vergide gündem vergide gündem vergide gündem vergide gündem vergide gündem vergide gündem